Dut Aşısı Dut ağaçları, meyveleri ve ipekçilikte yararlanılan yaprakları için yetiştirilir. İki tür dut çeşidi vardır: beyaz dut ve karadut. En iyi bilinen dut türü beyaz dut (Morus alba) olarak bilinir. Karadut ise (Morus nigra) olarak adlandırılır. Kuzey Amerika ve Asya'da daha fazla dut türü bulunur. Dut meyvesi şifalı ve vitamin açısından zengindir, bu nedenle enerji deposu olarak bilinir. Dut ağaçları büyük ağaçlar kategorisine girmez, ancak gövdesi çok dallı ve budaklıdır. Dut ağacının yaprakları girintili, çıkıntılı, ince ve tüysüzdür. Meyvesinin rengi yeşil, beyaz, pembe, kara ve mor arasında değişir. Bu meyveler oldukça sağlıklıdır. Çiçekleri kümeler halinde çıkar, bu da dut ağacının önemli bir özelliğidir. Dişi çiçeklerin döllenmesiyle meyve oluşur. Bu meyveler küçük ve etlidir, böğürtlene benzer. Dişi çiçeğin meydana getirdiği meyve, pek çok küçük meyvenin bir topluluğudur ve bu topluluğun üyesine kapçık meyve (Aken) denir. Bu meyveler öz sıvı dolu yumuşak kesecikler içerir. Dut ağaçlarının sağlam gövdeleri vardır ve Nisan ile Mayıs aylarında çiçek açar. Karadut ağacının boyu beyaz dut ağacına göre daha kısadır. Yapraklarının üzerinde ince tüyler bulunur ve karadutun tadı mayhoştur. Göz Aşısı Göz aşısı, T yöntemi dışında uygulanan çentik aşı yöntemidir. Çentik aşı yöntemi dutlar, güller, ıhlamur ve ceviz ağaçlarında büyük başarı sağlar. Bu aşı, anacın dibine yakın kısmında ya da gövdesinden yukarıdan aşağıya doğru 3-5 cm uzunluğunda bir kabuk çıkarılarak yapılır. Tomurcuklu kabuğu tutacak bir çentik, kesik yüzeyinin altına açılır. Tomurcuk aşı kalemi bu çentiğe yerleştirilir ve bağlanır. Oldukça hızlı bir yöntemdir. Çentik açılmadan anactaki göz üzerinden çıkarılan kabuk yerine, göz yerleri üst üste gelecek şekilde kalem gözden alınan kabuk yerleştirilirse buna yama göz aşısı denir. Haziran sonu ya da Temmuz başında açık alanda yapılır. Göz aşısı yapıldığı yıl içinde sürgün verir. Kendi içinde erken sürgün ve geç sürgün olarak ikiye ayrılır. "Erken sürgün" göz aşısında, kalemler tomurcuk henüz uyanmamış haldeyken alınır. Anaç ise aktif olmalıdır. Kakma Aşı Kakma aşı, aşı kaleminin ince, anacın ise kalın olduğu durumlarda uygulanır. Anaçta üçgen şeklinde bir oyuk açılır. Buna uygun kalem kesilir, kambiyumlar çakıştırılarak bağlanır ve macunlanır. Bu yöntem, yaprağını döken türlerde açık alanda, fidanların sürmelerinden mümkün olduğunca kısa bir süre önce uygulanır. Çok erken süren türler ilkbaharda erken aşılanır. Genç süren türler ise ilkbaharda geç aşılanır. Yarma Aşı Yarma aşı, çok kullanılan bir yöntemdir. Aynı kalınlıkta anaç ve kalemler ile kalemin ince, anacın kalın olduğu durumlarda rahatça uygulanır. Önce anaç fidanının tepesi kesilir ve düz bir yüzey oluşturulur. Daha sonra kalemin oturacağı kenarda anacın kesit yarısına kadar yakılır. Sonra kama gibi ve bir tarafı kabuklu kalem yarığa oturtulur. Yarığın iki tarafı kalemi sıkıştırmalıdır. Bu işlemi yaparken anaç ve kalem kabuklarının bir hizaya gelmesi şarttır. Kalın anaç üzerinde anacın çapı boyunca açılacak yarığa bazen iki taraflı iki kalem aşı yapılabilir. Kalem Aşı Kalem aşı, üzerinde birkaç göz bulunan bir sürgünden alınan kalemlerle yapılan aşıdır. Bu aşı, istenen bireyler uyanmadan önce alınır ve temiz poşetlere konulur. Daha sonra buzdolabında bir süre saklanır. Anaç fidanlar uyanmak üzereyken aşılama yapılır. Bindirme Aşı Bindirme aşı, aynı kalınlıkta anaç ve aşı kaleminin olduğu durumlarda uygulanır. Anaç fidanının tepesi, aşı kaleminin kalınlığında uygun bir yerde kesilir ve kalem buraya bindirilip bağlanır. |