Grip aşısı, özellikle çetin geçen kış aylarında soğuk algınlığı ve gripten korunmak amacıyla kullanılır. Sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak, yeterli istirahat etmek, alkol ve sigara gibi sağlığa zararlı maddelerden uzak durmak bağışıklık sistemini güçlendirir. Etrafınızdaki öksüren, hapşıran kişilerden uzak durmak ve ellerinizi sık sık yıkamak da önemlidir. Tüm bu önlemlere rağmen grip hastalığına yakalanmak mümkündür. Antibiyotiklere yanıt vermeyen grip hastalığından korunmanın yöntemlerinden biri grip aşısı olmaktır. Birçok gelişmiş ülkede grip aşısı ücretsiz olarak yapılmaktadır. Ülkemizde de rutin olarak yapılmasa da risk altında olduğu düşünülen kişilere önerilmektedir.

Grip aşısı, ölü virüs içeren bir aşıdır. Her yıl genellikle tek doz olarak yapılması tavsiye edilir. Bunun sebebi ise grip virüsünün genellikle her sene genetik yapısının değişmesi veya yeni bir virüs türünün ortaya çıkmasıdır. Bu aşı, 8 yaşın altındaki çocuklara ilk defa yapılıyorsa, bir ay arayla 2 doz şeklinde önerilir. Bundan sonra tek doz yapılması yeterli olmaktadır. 8 yaşından sonra aşının ilk defa yapılmasında tek doz yeterlidir. 3 yaşın altındaki çocuklarda ise aşının tek doz yerine yarım doz uygulanması yeterlidir. Aşının 6 aydan küçük bebeklere, hamileliğin ilk 3 ayı içinde bulunan kadınlara ve ciddi yumurta alerjisi olan kişilere kesinlikle önerilmediği belirtilmelidir.

Grip aşısının etkinliği, virüs türüne olan uyumu, kişinin yaşı ve sağlık durumuna göre %70 ile %90 arasında değişmektedir. Sağlıklı kişilerde grip hastalığına karşı %90 oranında korunma sağlar. Başka hastalığı bulunanlarda ve yaşlılarda bu koruyuculuk azalmakta, ancak grip sebebiyle oluşabilecek komplikasyonların ve ölümlerin önlenmesinde etkili olmaktadır. Aşının kesin koruyucu etkisi, yapıldıktan ortalama 10 ile 14 gün sonra başlar.

Grip aşısı yapılan kişilerde %15 ile %20 oranında enjeksiyon bölgesinde kızarıklık, ağrı ve şişlik oluşabilir. Bunun dışında gözlenen ters etkiler daha az görülür. Halsizlik, ateş ve kas ağrıları gibi etkiler aşının uygulanmasından sonraki 6 ile 12 saat arasında ortaya çıkar ve 1 veya 2 günde kendiliğinden kaybolur. Grip aşısının ardından diğer biyolojik ürünlerde olduğu gibi alerjik reaksiyonlar oluşabilir. Bu nedenle grip aşısının bir sağlık biriminde veya doktor gözetiminde yapılması tavsiye edilir. Aşı, dondurulmadan +2 ile +8 derecelerde buzdolabında muhafaza edilmelidir. Grip aşısından sonra kişide grip hastalığının gözlenmesi tamamen tesadüftür. Çünkü bu aşı ölü virüs içerir ve vücuda virüs bulaştırmadığından, aşıyla ilgili olarak grip hastalığı meydana gelmez.

Grip hastalığından korunmak ve olası durumda başkalarına da geçmesini engellemek amacıyla yapılan bu aşının uzmanların görüşüne göre bazı yan etkilerinin ve tepkilerinin olduğu belirtilmektedir. Bu yönde yapılan bazı araştırmalarda, grip aşısının felç etkisine sebep olan Guillain Barre sendromuna yakalanma riskini artırdığı belirlenmiştir. Bu nedenle risk almak istemeyen bazı ülkelerde aşıların tamamen toplandığı bilinmektedir.

Grip aşısının potansiyel yan etkileri göz önüne alındığında, bu aşının bir sağlık profesyoneli tarafından değerlendirilmesi önemlidir. Aşının faydaları ve riskleri kişisel sağlık durumu, yaş ve diğer sağlık faktörleri göz önünde bulundurularak tartılmalıdır. Grip aşısı, özellikle risk grubundaki kişiler için hayat kurtarıcı olabilir, ancak her aşıda olduğu gibi dikkatli olunmalı ve uzman görüşüne başvurulmalıdır.